gulsahtprk
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ömer Seyfettin
  Namık Kemal
  Yahya Kemal Beyatlı
  Cemal Süreyya
  Halide Edip Adıvar
  Ahmet Hamdi Tanpınar
  Arif Nihat Asya
  Esat Mahmut Karakurt
  Hüseyin Nihal ATSIZ
  Hamdullah Suphi Tanrıöver
  İsmail Gaspıralı
  Mehmet Fuat Köprülü
  Nihad Sami Banarlı
  Mehmet Emin Yurdakul
  Mehmet Akif Ersoy
  Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
  Necip Fazıl Kısakürek
  Peyami Safa
  Reha Oğuz Türkkan
  Yakup Kadri Karaosmanoğlu
  Yusuf Akçura
  Yunus Emre
  Yavuz Bülent Bakiler
  Ziya Gökalp
  Nüvide Gültunca Tulgar
  İsmet Özel
  Fazıl Hüsnü Dağlarca
  REŞAT NURİ GÜNTEKİN
  Orhan Pamuk
  Cahit Sıtkı TARANCI
  Zülfü Livaneli
  Nail Abbas Sayar
  Abdi İpekçi
  Abdullah Cevdet
  Abdülbaki Gölpınarlı
  ABDÜLHAK HAMİT TARHAN
  Abdülhak Şinasi Hisar
  Abidin Dino
  Adalet Ağaoğlu
  Adalet Cimcoz
  Adnan Binyazar
  Adnan Özer
  Afşar Timuçin
  Ahmedi
  Ahmet Altan
  AHMED ARİF
  Ahmet Hikmet Müftüoğlu
  AHMET HAMDİ TANPINAR
  Ahmet Haşim
  Ahmet İhsan Tokgöz
  Ahmet Kabaklı
  AHMET KUTSİ TECER
  AHMED MİTHAD EFENDİ
  Ahmet Muhip Dıranas
  Ahmet Oktay
  AHMET PAŞA
  Ahmet Rasim
  Ahmet Şuayip
  Ahmet Ümit
Cahit Sıtkı TARANCI

                     Cahit Sıtkı Tarancı


Hayatı

Cahit Sıtkı Tarancı, Diyarbakır'ın soylu ailelerinden olan Pirinçcizadeler'dendir.[1] 2 Ekim 1910 yılında dünyaya gelen Tarancı'nın babası Bekir Sıtkı, annesi Arife Hanım'dır.[2] Diyarbakır'da ilk eğitimini tamamladı. Orta öğrenim için buradan İstanbul Kadıköy Fransız Saint Joseph Lisesi'ne gönderildi ve burada dört yıl eğitim aldıktan sonra 1931 yılında Galatasaray Lisesi'ne gitti. 1931-1935 yılları arasında Mülkiye Mektebi'nde ve Yüksek Ticaret Okulu'nda okudu.[2] 1938-1940 yılları arasında Paris'te Sciences Politiques'te yüksek öğrenimini tamamladı. Paris'teyken Paris Radyosu'nde Türkçe yayınlar spikerliği yaptı.[3] 1940 yılında İkinci Dünya Savaşı sırasında bisiklet ile kaçarak Lyon ve Cenevre yoluyla Türkiye'ye geri döndü.[3] Askerliğini ise 1941-1943 yıllarında Ege'nin küçük kentlerinde yaptı.[3] İlkokulu Diyarbakır'da bitirdikten sonra, Galatasaray Lisesi'nde okudu. Fransızcayı çok iyi öğrenerek BaudelaireRimbaudMallarme'yi özümsedi. İkinci Dünya Savaşının çıkması üzerine okulunu tamamlayamadan yurda döndü. 1946'da CHP Şiir Ödülü'nde birincilik aldı. Anadolu Ajansı ve Çevirme Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı. 1953 yılında, genç yaşta ağır bir hastalığa yakalandı. 1956 yılında tedavi için Avrupa'ya götürüldü; fakat iyileşemedi. Aynı yıl Viyana'da öldü.

Üslûbu

Sanat için sanat ilkesine bağlı kaldı.[kaynak belirtilmeli] Ona göre şiir, kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır.[kaynak belirtilmeli] Vezin ve kafiyeden kopmamış; ama ölçülü veya serbest, her türlü şiirin güzel olabileceği inancını taşımıştır. Açık ve sade bir üslubu vardır. Çoğu gerçeğe bağlı olan mecazları, derin, karışık ve şaşırtıcı değildir. Uzak çağrışımlara ve hayal oyunlarına pek itibar etmemiştir. Zaman zaman bazı imaj ve sembollere başvurmuştur.

Şiirlerinde en çok yaşama sevinci ve ölüm temalarına yer vermiş, nedense hep ölümün üstüne gitmiştir. Ayrıca yitik aşklar, mutlu sevdalar, yalnızlık, yaşadığı bohem hayatın buruklukları, çocukluk özlemi de şiirlerine konu olmuştur.

Çeşitli gazetelerde tefrika edilen hikâyeleri 1976 yılında yayınlandı. Ayrıca mektupları da Ziya'ya Mektuplar (1957) başlığı altında güzel olarak kitaplaştırıldı.

Eserleri 

Şiir kitapları 

  • Ömrümde Sükut (1933)
  • Otuz Beş Yaş (1946)
  • Düşten Güzel (1952)
  • Sonrası (1957)

Mektupları 

  • Ziya’ya Mektuplar (Ölümünden sonra 1957. Ziya Osman Saba'ya mektupları)

Öykü kitapları 

  • Gün Eksilmesin Penceremden (Ölümünden sonra derlendi)
 
   
Bugün 22 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol