gulsahtprk
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ömer Seyfettin
  Namık Kemal
  Yahya Kemal Beyatlı
  Cemal Süreyya
  Halide Edip Adıvar
  Ahmet Hamdi Tanpınar
  Arif Nihat Asya
  Esat Mahmut Karakurt
  Hüseyin Nihal ATSIZ
  Hamdullah Suphi Tanrıöver
  İsmail Gaspıralı
  Mehmet Fuat Köprülü
  Nihad Sami Banarlı
  Mehmet Emin Yurdakul
  Mehmet Akif Ersoy
  Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
  Necip Fazıl Kısakürek
  Peyami Safa
  Reha Oğuz Türkkan
  Yakup Kadri Karaosmanoğlu
  Yusuf Akçura
  Yunus Emre
  Yavuz Bülent Bakiler
  Ziya Gökalp
  Nüvide Gültunca Tulgar
  İsmet Özel
  Fazıl Hüsnü Dağlarca
  REŞAT NURİ GÜNTEKİN
  Orhan Pamuk
  Cahit Sıtkı TARANCI
  Zülfü Livaneli
  Nail Abbas Sayar
  Abdi İpekçi
  Abdullah Cevdet
  Abdülbaki Gölpınarlı
  ABDÜLHAK HAMİT TARHAN
  Abdülhak Şinasi Hisar
  Abidin Dino
  Adalet Ağaoğlu
  Adalet Cimcoz
  Adnan Binyazar
  Adnan Özer
  Afşar Timuçin
  Ahmedi
  Ahmet Altan
  AHMED ARİF
  Ahmet Hikmet Müftüoğlu
  AHMET HAMDİ TANPINAR
  Ahmet Haşim
  Ahmet İhsan Tokgöz
  Ahmet Kabaklı
  AHMET KUTSİ TECER
  AHMED MİTHAD EFENDİ
  Ahmet Muhip Dıranas
  Ahmet Oktay
  AHMET PAŞA
  Ahmet Rasim
  Ahmet Şuayip
  Ahmet Ümit
Ahmedi
                                                                                Ahmedi

Ahmedî, (1334-1413) Dîvân edebiyatı şairi.

Türk Divan Şiirinin kurucusu kabul edilen 14. yüzyıl şairi. Nerede ve ne zaman doğduğu hakkında kesin bir bilgi yoktur. Kütahya'da 1334 yılında doğduğu tahmin edilmekte ise de aslen Sivas ve Amasyalı olduğu da zikredilmiştir. İbn-i Arabşah, şairin 1413 yılında Amasya'da vefat ettiğini haber vermektedir. Asıl adı Tacüddin olup, şiirlerinde Ahmedi mahlasını kullanmış ve bununla şöhret bulmuştur. İlk tahsiline Anadolu'da başlamış, daha sonra Mısır'a gitmiş, büyük alim Ekmelüddin Baberti ile yine orada birçok alimden okumuştur. Molla Fenari gibi meşhur alimlerle arkadaşlık yapmış, sonra Anadolu'ya dönerek Kütahya'ya yerleşmiştir. Yazdığı şiirleri Germiyanoğlu şehzadesi Süleyman'a takdim etmiş ve iltifatlarına kavuşmuştur. Ankara savaşından sonra Timur Hanın da yakın ilgisini görmüştür. Daha sonra Süleyman'ın emri ile yazmış olduğu Tervih-ül Ervah'ı Çelebi Sultan Mehmed Hana takdim etmiştir.

Sanatı: On dördüncü yüzyıl divan şiirinin asıl kurucusu ve üstadı sayılır. Gerek divan şiiri ve gerek mesnevi tarzında eserler veren şair, dini konuları işlediği şiirlerinde, tasavvufa geniş yer vermiştir. Günlük hayatın diğer taraflarını konu alan şiirleri de vardır. Gazelkaside ve mesnevilerindeki sanat seviyesi ve söyleyişi asrının öteki şairlerinden üstündür. Bir diğer özelliği de, çok eser vermiş olmasıdır. Her konudaki çok geniş kültürü, şark mitolojisi ve İran edebiyatı üzerindeki bilgisi, Ahmedi'ye hem kolay hem de çok yazmak imkanını vermiştir.

Ahmedi'nin Eserleri:

İskendername adlı eserini, Emir Süleyman'a sunmak için kaleme aldı. Bu eserde Makedonyalı İskender'e ait tarihi rivayetleri toplamıştır. Ancak Emir Süleyman'ın ölümü üzerine, Yıldırım Bayezid'in oğullarından Süleyman Çelebi'ye takdim etmiş ve eserin sonuna, Dasitan-ı Tevarih-i Müluk-ı Al-i Osman adlı manzum bir Osmanlı Tarihi yazmıştır. Bu kısmın tarih ve edebiyat bakımından büyük bir önemi vardır (ilk Osmanlı Tarihi olması bakımından). Her iki kısımla birlikte eser 10.000 beyte yer vermektedir.

Cemşid-ü Hurşid, İran şairi Selman Saveci'nin aynı isimli eseri temel alınarak yazılmıştır. 5000 beyte yer veren eser, telif hükmündedir. Çünkü Selman'ın eseri 2700 beyit tutarındadır. Bu durumda şair eserin Farscasını asıl almakla birlikte, kendisinden de pek fazla ilavelerde bulunarak eseri genişletmiş ve tercüme kokusunu ortadan kaldırmıştır.

Tervih-ül Ervah, 4000 beytlik büyük bir mesnevidir.

Divan, Ahmedi şiirindeki asıl sanatını bu eseri ile göstermiştir. Altı nüshası bulunan eser, dokuz bin beyt civarındadır.

Hayrat-ül-Ükala, Kaside-i Sarsari şerhi, Mirkat-ül-Edeb, Mizan-ül-Edeb, Mi'yar-ül-Edeb isimli eserlerinden başka birçok şiirleri de vardır.

Hevayı gör ki, nice hoş hevadur 
Cihan, kuşlar ününden pür nevadur

Nikab ile gelir gülzara gonca 
İrahmet ona kim ehl-i hayadur

Başına urdu nerkis, tac-ı zerrin 
Bugün kim, lale, yakuti kavadur

Çiçeklerle çemen öyle bezenmiş 
Ki cennet dir isen ana revadur

Heva, müşk-i hıta oldu, eğer sen
Mey-i gülrengi terk etsen hatadur

Gülü bülbül arasında işit kim 
Gece, subha değin ne maceradur

 
   
Bugün 35 ziyaretçi (42 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol